BİZ OLMAK

‘’ Gene seninle dost olalım." dedi ihtiyar adam.


Sende bu evlat acısı, bende bu kuyruk sancısı varken biz dost olamayız" dedi yılan.’

Biz Türkler ‘’öte beri’’demekle neyi kast ettiğimizi usulen de biliriz. Dilimizde ‘’öte beri’’ her türden çeşitli şeyin adıdır. Toplum bilinci göz önüne alındığında aynı kanıya’’öteki’’ ve’’ beri ki’’ kavramları bakımından ulaşabileceğimiz noktaya varamayız. İşin gerçeğini kavramaya başladığımızda; ’’ötekileri’’ hiç tanımadığımızı yada tanımak istemediğimizi görürüz.’"Beridekiler’’ zaten yanımızda olanlardır. Biz ‘’ötekilere’’ kulak verelim.

Evet, değişen ve değişimi gözle bile zor takip edilen
bir dünyada yaşıyoruz. Değişim o kadar hızlı ki; deklanşöre basıldığında art arda patlayan flaşlar gibi değişime ayak uyduramadığımız oluyor.

Ulaşılmaya çalışılan bir AB süreci , bu süreçte değişen berikiler ve hiç değişmeyen ötekiler.

M.Kemal Atatürk 1921 yılında TBBM’nin açılış konuşmasında’’...Biz; kendi kendimize benzemekle müf tehiriz.’’ demiştir. Bizler de ülkemizin çıkarına milli menfaatlerimize uygun olanları topyekün elbette kabul ederiz ve ediyoruz.

Ya ötekiler. Onlar acaba bizi çok mu düşünüyorlar? Yada atalarımızın ‘’tek dişi kalmış canavar’’ diye tabir ettiği Avrupalı zihniyeti ile mi hadiseye yaklaşıyorlar? Eğer bizleri bu kadar düşünselerdi ’’Türkiye Türklerin yönetimine bırakılmayacak kadar zengin bir ülke‘’ sözünü hiç söylerler miydi? Acaba biz, bu ötekiler bu kadar neye mahkumuz ki? Zannetmiyorum. Ama kurtulmanın yolu da işimize gelmiyor. Biz çalışmayı ve dürüstlüğü kendimize ilke edinirsek çok kısa zamanda ‘’ötekileri’’ modernleşme de ve düşüncelerimizde rahatlıkla geçeceğimize inanıyorum.

Yine ‘’öteki’’ zihniyeti bir mensubu olan İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Naumark’ın itirafları çok dikkat edilmesi gereken bilgiler olduğunu düşünüyorum.

Profesör Naumark ve bir kısım öğrencisi Boğaziçi'nde geziye çıkarlar. Gezerlerken bir Türk öğrencisi sorar:

--- Avrupa bizi niye sevmez hocam?

---Çok samimi olarak itiraf edeyim ki; Avrupalı Türkleri sevmez ve sevmesi de mümkün değildir. Asırlardır kilisenin, Türk ve islam düşmanlığı Hıristiyanlar’ın hücrelerine sinmiştir. Sebeplerine gelince:

1.Müslüman olduğunuz için sevmez. Ama laiklik şöyle dursun Hıristiyan olsanız da size düşman olarak bakmaya devam eder .

2.Sizler farkında değilsiniz ama onlar şu gerçeğin farkındalar. Tarihten Türk çıkarılırsa tarih kalmaz. Osmanlı arşivi tam olarak ortaya çıkarsa bugünkü tarihlerin yeniden yazılması gerekir.

3.Avrupa’nın pazarı idiniz, şimdi Avrupa’yı Pazar yapmaya başladınız.

4.En az 400 yıl Avrupa’da sırtımızda ve ensemizde at koşturdunuz.

5.Selçuklular Anadolu’yu, Osmanlılar ise Orta Avrupa, Balkanlar’ı haçlı ordusuna mezar ettiler.

6.Sizi silahı ile yenemeyenler sizleri kendilerine benzeterek hakimiyet sağladılar. Önce ahlaki değerlerinizi yıpratmaya başladılar. Giyiminizden yaşantınıza kadar. Sonra kendi içinizde sizi bölmeye başladılar.A-B-C-D gibi...

7—Sizler gerçek hüviyetinize döndüğünüz an Avrupa’nın refahı ve medeniyeti yıkılır. Ama sizlerde bunun olması bu şartlarda çok zor.

8—Yine sizler; Avrupa’nın tarihi düşmanısınız ve daimada düşman olarak kalacaksınız.

9—Avrupa size kin kusmaktadır.Sebepleri yukarıdadır.

İşte ders almasını bilene ibretlik bir açıklama.

Şimdi şapkalarımızı çıkarıp önümüze koyup bir kez daha düşünelim.’’Ötekiler’’in yalancı, sahte, aldatmacı yüz ve sözlerine mi? Yoksa’ ’MUHTAÇ OLDUĞUN KUDRET DAMARLARINDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.’’ diyen M.Kemal Atatürk’e mi kulak vereceğiz.

Bizi biz yapan değerleri çok iyi anladığımız günleri yaşamak dileğimle.